Ben ahşap ev. Yaklaşık 100-150 yaşlarındayım. Evet evet, yanlış duymadınız anneannenizden, babaannenizden, dedenizden bile büyüğüm. Beyoğlu’nda oturuyorum. Buralarda genelde benden “uğursuz ev” diye bahsederler. Sebebini öğrenmek ister misiniz? Hadi gelin, göstereyim. İlk olarak “Baloğlu” ailesinin 1980 yılında iki çocuğuyla buraya taşınmasıyla gerçekleşti. Kadının adı Ayşe ,Adamın adı da yanlış hatırlamıyorsam Ahmet’ti. Buraya taşındıkları ilk gece küçük kızları Asena’nın bağırışıyla hepsi telaşla odada buldu kendini.
Ayşe Hanım: Kızım noluyor? İyi misin?
Asena:Anne Nazlı’yı rüyamda hayaletler götürüyordu.
Ahmet Bey:Kızım saçma sapan konuşma. Anca masallarda olur böyle şeyler.
Böylece bu olay burada kapanır. Aradan bir hafta daha geçer. Bu sefer de kızları Nazlı’nın sesiyle ayağa kalkar aile.
Ayşe Hanım: Kızım noluyor burada böyle?
Nazlı: Anne Asena yok. Kim aldı onu?
Asena: Anne baba noluyor? Su almaya gitmiştim.
Ahmet Bey: Yok yok biz bu evde daha fazla kalamayız. Hemen gidiyoruz. İki güne kalmadan her şeylerini toplayıp gittiler.
Sırada yeni ailemiz, “Ayanoğlu” ailesi. İki kişilerdi. Oğulları İzmit’te üniversite okuyor, eve de hafta sonlarından başka hiç gelmiyordu. Yıldız ve Yılmaz isimli uyumlu bir çiftlerdi. Yıldız Hanım’ın Kömür gibi saçları masmavi gözleri vardı. Yılmaz Bey de pek severdi Yıldız Hanım’ı. 20 senedir evli olan çift 45 yaşına ilk girdikleri gün bu evde ayrılık kararı aldı. Doğum günleri bile aynı gündü. Artık ne olduysa bir haftaya kalmaz boşandılar. Sırada son ailemiz, “İngilizler”. 18 yaşında iki gencin hikayesi. 2018’de taşındılar bu eve. Anastasia ve Mike. Onlar burada en uzun kalan çiftimiz. İlk bir aylarını gayet güzel geçiren çift, bir gece ansızın Anastasianın tavan arasından sesler duymasıyla ve oraya bakmasıyla son buldu. Merdivenlerden çıkan Anastasia bir anda merdivenlerin kapandığını görünce arkasına baktı. Arkasında kar maskeli bir adam görünce çığlığı bastı tabi. Mike hemen yukarı çıkmaya çalıştı ama adam çoktan kilitlemişti merdiveni. Anastasia’nın boynunu tutuyordu. Anastasia yerde bulduğu lambayı adamın kafasında kırarak kurtuldu. Hemen merdivenin kilidini açtı. Mikeyle sarıldıklarından sonra hemen polis’i aradılar. Meğersem bunlar bir çeteymiş. Akşamları tavan arasından girip çocuk odalarına girip çocukları rüya gördüklerine ikna edip korkutup kaçıyorlardı. Aileleri gelince de kaşla göz arasında evdeki değerli bir kaç şeyi alıp gidiyorlardı. Bu olaydan sonra Anastasia ve Mike burada beş sene civarı daha kaldı. Sonra onlar da İngiltere’ye geri döndü zaten. Şu an misafirim yok. Benim hikayem de böyleydi.

Eylül 8-C